RETAIL SEKTÖRÜ

14 Ocak 2022

Pandemi sürecinde internetten alışveriş deneyiminin artması, tüketicilerin alışveriş alışkanlıklarını hızla değiştirirken firmaların e-ticarete verdiği önemi de artırmıştır. 50-60 yıl öncesinde Türkiye’de perakende sektöründe süreç içinde yaşanan gelişmeler, son birkaç yıl içinde elektronik perakende formatında hızla yaşanmaya başlamıştır.

RETAIL SEKTÖRÜ 


Pandemi sürecinde internetten alışveriş deneyiminin artması, tüketicilerin alışveriş alışkanlıklarını hızla değiştirirken firmaların e-ticarete verdiği önemi de artırmıştır. 50-60 yıl öncesinde Türkiye’de perakende sektöründe süreç içinde yaşanan gelişmeler, son birkaç yıl içinde elektronik perakende formatında hızla yaşanmaya başlamıştır. Akıllı telefonların kullanımı, internete neredeyse her ortamda girilebilmesi, alışveriş alışkanlıklarının değişmesi, perakendecilerin kısa zamanda dikkatini çekmiş ve pandemi ile birlikte e-ticarete yönelmesini hızlandırmıştır. 

Baş döndürücü bir hızda yaşanan dağıtım sistemindeki gelişmeler, mahalle alışverişinin dijitale taşınması gibi bir sürü yenilik hayatımıza girerken geçmişe, perakendecilik sektörünün ne zaman başladığına kısaca bir bakalım. 


1950’lerin ortasında sermaye, dağıtım ve organizasyon yetersizliği, üretim düşüklüğü bu konuda bir know-how ihtiyacını doğurdu. 1954’de Yabancı Sermayeyi Teşvik kanununun çıkarılmasını takiben İsviçre Migros Kooperatifler birliği devreye sokularak ilk zincir mağaza girişimi yapıldı. Migros-Türk sayesinde Türkiye fiş, paketlenmiş gıda ve poşet ile tanıştı. 1956 yılında temel gıda maddelerini ucuz fiyatla sunmak için açılan Gima, 1960’larda Vakko, Beymen, İGS, YKM, 19 Mayıs mağazaları gibi özel sektör girişimiyle birkaç büyük mağaza açıldı. 1960-1970 arasındaki tüketici kooperatifleri ise perakendecilik tarzında en büyük girişim oldu. Self servis mağazacılık anlayışı bu kooperatifler ile alışkanlık haline geldi. Ancak kapalı ekonomik yapı, kısıtlı ürün çeşidi bu gelişimin hızını düşüren faktörler oldu. 1980’lerin ekonomik politikalarının perakendecilik sektörüne yansıması 1990’lı yıllara karşılık gelmektedir. Büyük sermayeli şirketler farklı alanlarda faaliyet göstererek risklerini dağıtmak amacıyla perakende sektörüne ilgi duymuşlardır. Ayrıca yabancı yatırımcı gözü ile Türkiye’nin genç nüfusu, ekonomik büyüklüğü ve pazarın boşluğu her zaman heves uyandırmıştır.

İlk modern alışveriş merkezi Galeria İstanbul Ataköy’de 1988 yılında açılmış ve ardından Primtemps açılmıştır. 1990’lı yılların başınd a İlk modern hipermarket olan Belpa; Cash & Carry formatında Metro, Carrefour ve ardından Kipa mağazaları açılmıştır. Binlerce metrekarede açılan büyük formattaki bu mağazalar ilk yıllarında tüketicinin ilgi odağı haline gelmiştir. Alışverişi eğlence haline getiren ve daha çok zaman harcanmasını gerektiren bu alış-veriş formatının programlanan, özel zaman ayrılan bir alışkanlık haline gelmesi çok uzun zaman almadı.. 


Yabancı sermaye ağırlığı olan olan bu zincirler büyük formatlar ile perakendeciliğe başlarken zaman içinde farklı büyüklükteki formatlar ile yaygınlaşmak ve verimliliği arttırmak yönünde çalışmalar yapmışlardır. Bu süreçte otomobil sahipliğinin ve kredi kartları sahipliğinin artması, geniş hacımlı buzdolaplarının kullanımı toplu alış verişi cazip hale getirmiştir. İthalatın artmasıyla birlikte ürün çeşidinin artması, barkod siteminin yazılması, optik okuyucular, gıda kalitesi ve ambalajda yaşanan yenilikler perakendeciliği geliştiren ve en önemli etken olmuştur. 

Perakende sektöründe en büyük paya sahip olan gıda perakendeciliğinde 2005 yılından itibaren indirim marketlerinin büyümesi göze çarpmaktadır. A-101, BİM, ŞOK gibi indirim marketleri bir zamanların “mahalle bakkalı”nın yerini alarak ucuz gıdayı yaygın olarak tüketicilere ulaştırmak için amacıyla küçük mağaza formatında hızla yaygınlaşmışlardır. 



-
SELMA ZAİM

CB SÖZ BİR BROKER OWNER