- Daha kibar ve esnek bir gayrimenkul döngüsü: Gayrimenkul sektörünün yapısı giderek gelişiyor, kazançlar giderek eskiden olduğu gibi yüksek rakamlara çıkıyor. Pazar genişlerken yeni arz talebi global olarak bakıldığında alt seviyelerde kalıyor. Türkiye için ise özellikle kentsel dönüşüm süreçlerinin yaşandığı bölgelerde arz artışı oluyor ve globale göre farklı bir denge oluşuyor.
- Opsiyonellik: Hem yatırımcı hem de kullanıcılara sunulan bir çok opsiyon var. Tek bir kullanım alanı, tek bir kullanıcı, tek bir kullanıcı profili artık yok, çeşitlilik var.
- İşçi azlığı ve inşaat maliyetleri: Global anlamda inşaat sektöründe emekçi azlığı ve maliyetlerin tırmanışı gözleniyor. Türkiye için geçerli bir trend olarak görünmüyor. Dünya’da önceki yıllarda yaşanan ekonomik krizler, işçi sayısını arttırmıştı ve ekonominin daha stabil olduğu dönemlerde işçiler sektörden ayrılıyor. Bu nedenle dünyada genel olarak işçi sayısında azalma gözleniyor. Fakat ülkemiz sürekli göç aldığı için bu Türkiye için geçerli değil.
- Şehirden şehre ulaşım imkanı: Küçük şehirler, yolların iyileştirilmesi ve yeni ulaşım opsiyonlarının ortaya çıkmasıyla, yatırımcılara daha cazip gelmeye başladı. Yakındaki merkez şehre ulaşım artık gayrimenkulün değerini belirleyen yeni bir unsur…
- Küçük girişimcilerin rolü: Girişimcilik ve bölgesel bilgi çok değerlidir. Bu değerli özelliklere sahip küçük ve orta dereceli yatırımcılar, endüstride büyük rol oynamaya başladı.
- Artırılmış gerçeklik: Artırılmış gerçeklik teknolojilerindeki ilerleme, gayrimenkul sektöründe farklı bir kullanım alanı ve yaklaşım yarattı. Broker ve danışmanlar bu teknolojiyi işlerine yansıtarak, farklı bir satın alma deneyimi oluşturuyorlar.
- Sosyal medyanın önemi: Sosyal medya insanların ve profesyonellerin ağ kurduğu, görsel ve diğer içerikleri paylaştığı önemli bir alan. Gayrimenkul sektöründe de giderek önem kazanıyor, gayrimenkul profesyonelleri bu alanda kendilerini geliştirerek fark yaratabiliyor. Gayrimenkul danışmanlarının sunumlarda tablet kullanım sayıları da giderek artıyor.
