Dijital teknolojilerin; sağladıkları kolaylık, hız ve küresel katılım olanaklarıyla gayrimenkulün geleceği olduğuna inanılmakta. 2020 yılında 32,6 trilyon ABD doları piyasa değerine ulaşan küresel emlak piyasası, nispeten yüksek getiri ile güvenli bir liman arayan yatırımcılara cazip fırsatlar sunmaya devam etmektedir. Bu rakam ne kadar çekici görünürse görünsün, geleneksel gayrimenkul yatırımları, likidite kısıtlılığı, küresel pazarlama zorluğu, yüksek aracılık ücretleri ve büyük yatırım sermayesi gereksinimi nedeniyle geniş kitlelere ulaşmakta zorlanmakta. T27 Silicoin token arzı gibi vizyoner yaklaşımlar, gayrimenkul yatırımını blockchain teknolojisi içinde token haline getirerek hem bu engellerin aşılmasını sağlayacak hem de gayrimenkul yatırımlarını önemli ölçüde hızlandıracaktır.
“BLOCKCHAIN TEKNOLOJİSİNİN EN GÜVENLİ YANI, SECURITY TOKENLAR...”
Kripto para birimleri, finansal açıdan şu anda blokchain teknolojisinin belki de en öne çıkan uygulamaları olarak bilinmekte. Menkul değer bazlı tokenlar ise, gayrimenkulde ve diğer alternatif varlıklarda mülkiyetin dijital bir formda kişiye özel kaydedilmesini sağladıkları için çok daha güvenli ve dikkate değer bir yatırım olanağı sunmaktadır. Şimdi, gayrimenkul yatırımının geleceği olarak nitelendirilen Security Tokenların teknolojik alt yapısına kısaca bir göz atalım.
BLOCKCHAIN
Dijitalleşmenin her geçen gün arttığı bir dünyada, bazı teknolojiler kendilerini mevcut sistemlerimize mükemmel alternatifler olarak sunuyor ve boşlukları doldurmayı hedefliyor. Halihazırda birçok sektörde ve birçok şirket tarafından kullanılan Blockchain, iş dünyasında devrim yaratabilecek yeniliklerden biridir.
2008 yılında ortaya çıkan Blockchain, bilgilerin depolanması ve iletilmesi için tasarlanmış, yüksek düzeyde güvenlik ve şeffaflık sunan bir teknolojidir. Merkezi bir kontrol otoritesi olmadan çalışır. Blockchain, yaratılışından bu yana tüm alışverişlerin veya işlemlerin geçmişini içeren büyük bir veri tabanı gibidir. Blokchain’deki bilgiler, bir kriptografik sistem kullanılarak güvence altına alınır ve herhangi bir aracı olmadan her kullanıcıya dağıtılır. Bu, erişim hakkı olan herkesin kanalın geçerliliğini doğrulamasını sağlar. Blockchain, bir iş ağındaki işlemleri kaydetme ve varlıkları izleme sürecini kolaylaştıran, paylaşılan ve değiştirilemez bir kayıt defteridir. Varlıklar maddi (ev, araba, para, arazi) veya maddi olmayan (fikri mülkiyet, patentler, telif hakkı, marka imajı) olabilir. Bir blokchain ağı, belirli bir değeri olan hemen hemen her şeyi izlemeyi ve değiştirmeyi mümkün kılar, riski azaltır ve dahil olan herkes için maliyetleri düşürür.
BLOCKCHAIN’İN AVANTAJLARI
1- İşlemlerin hızı - Bir bloğun doğrulanması yalnızca birkaç saniye sürer, iletişim ve belge işleme sürelerini büyük ölçüde azaltır. - Genellikle işlem süreçlerini yavaşlatan ve zorlaştıran aracıların müdahalesini ortadan kaldırır. - Akıllı Sözleşmeler, sözleşme oluşturulduğunda belirlenen şartların otomatik olarak yürütülmesini mümkün kılar.
2- İşlemlerin güvence altına alınması Merkezi olmayan sistem, blokchain üzerinde kaydedilen bilgi ve işlemlerin güvenliğini sağlar. Tüm kullanıcılar her işlemin bir kopyasına sahip olduğundan, siber saldırı riski çok daha düşüktür.
3- Ürünlerin ve varlıkların izlenebilirliğinin iyileştirilmesi Blockchain üzerinde, fiziksel nesnelerin veya varlıkların “dijital ikizlerini” oluşturarak gelişimlerini takip etmek mümkündür. Belirli gıda ürünlerinin soğuk zincire uygun şekilde dağıtılıp dağıtılmadığını kontrol etmek veya bir arabanın en son teknik muayenesinin ne zaman olduğunu bilmek son derece uygun örnekler olarak görülebilir
KRİPTO PARA BİRİMLERİ VE TOKENLAR
“Token” veya “altcoin” olarak da adlandırılan bir kripto para birimi, kendine ait blockchain’i olan bir değer birimidir. Örneğin; Bitcoin, Ethereum veya Ripple. Bir token, bir kripto para biriminden farklıdır, kripto para birimlerinin aksine, tokenların kendi blockchainleri yoktur. Tokenlar ayrıca onları elinde bulunduranlara belirli bir blockchain’in etkinliğine katılma hakkı verir. Bir token oluşturmak, bir kripto para birimi oluşturmaya kıyasla nispeten hızlı ve kolaydır; sadece bir şablon kullanılması gerekir. Tokenlar daha sonra yatırımcılar tarafından bir projenin geliştirilmesi için fon toplamak için enjekte edilen sermaye karşılığında STO’lar (Security Token Arzı) aracılığıyla dağıtılır.
STO’LAR (SECURITY TOKEN ARZI)
Son yıllarda tokenizasyon, kendisini daha geleneksel yatırımlara ve finansmana gerçek bir alternatif olarak kabul ettirdi. Bunun sonucu olarak STO’lar ortaya çıktı ve çok hızlı bir şekilde gelişti. STO gerçekleştiren bir şirket, Blockchain’de security tokenlar yayınlayarak ve bunları yatırımcılara satarak bir projeye fon sağlamayı hedefler. Arz edilen security tokenlar geleneksel finansal varlıkların dijital temsilleri niteliğinde oldukları için, coinlere kıyasla çok daha güvenilir bir yatırım aracı haline gelmektedir. Birçok coin arzının aksine, STO sırasında toplanan fonların ihraççı veya başka bir STO katılımcısı tarafından tutulmayacağını ve yalnızca hedef varlıklara yatırım yapmak için kullanılacağını vurgulamak önemlidir.
SECURITY TOKEN TÜRLERİ
Bir menkul kıymet tokeni, gerçek dünyadaki bir varlığı temsil etmelidir ve herhangi bir menkul kıymet tokeni teklifi veya STO, somut bir şey tarafından desteklenmelidir. Buna dayanarak, security tokenlar üç türe ayrılır:
1- Öz sermaye tokenları Şirket tarafından bir blockchain’de ihraç edilen hisselerin değerini temsil ederler. Hisse senedi simgesi ile geleneksel hisse senedi arasındaki temel fark, mülkiyetin nasıl kaydedildiğidir. Öz sermaye tokenı, değişmez bir şekilde blockchain’e kaydedilir.
2- Borç tokenları Şirket tahvilleri ve gayrimenkul ipotekleri gibi borçlanma araçlarını temsil ederler. Bu tokenların yeri risk ve temettü ile belirlenir.
3- Gerçek varlık belirteçleri Emtia, gayrimenkul ve hatta sanat yapıtı gibi bir varlığın sahipliğini temsil ederler. Blockchain teknolojisi, dolandırıcılığın azaltılmasına yardımcı olan işlemlerin şeffaf bir şekilde kayıt altına alınmasını kolaylaştırır.
SECURITY TOKENLARIN AVANTAJLARI
STO’lar yatırımcılara çok önemli avantajlar sunar: - Security tokenlar, coinler ve blockchain üzerinde yapılan yanlış uygulamalar nedeniyle kaybedilen güvenilirliği geri getiriyor. - Security tokenlar, daha çok geleneksel finansal süreçlerin büyütülmesine hizmet ederler. Üçüncü tarafların katılımı ve masraflar olmadan daha fazla güvenlik ve şeffaflık sağlarlar. - Üçüncü şahısların ve aracıların ortadan kaldırılması, güvenlik belirteçlerinin nispeten hızlı bir şekilde verilmesi sürecine neden oldu. - Security tokenlar, yatırım dünyasını daha demokratik ve küresel hale getirdi. Dünyanın herhangi bir yerindeki bir yatırımcı, dünyanın herhangi bir yerindeki bir projeye yatırım yapabilir. Bu doğrudan daha fazla sayıda yatırımcı ve artan likidite anlamına gelir. - Security tokenlar, zaman ve saat dilimi sınırlı değildir. Günün herhangi bir saatinde işlem görebilirler
Bugüne kadar yapılmış en büyük gayrimenkul destekli security token arzı, Alterra Worldwide tarafından, San Jose’de Tower 27 adındaki yeni rezidans projesidir. Tokenlar, projenin Silikon Vadisi’nin tam merkezindeki konumundan ilham alınarak T27 Silicoin olarak adlandırıldı. Her biri 1 ABD dolarına eşit olan 100 milyon T27 Silicoin token, www.t27silicoin.com web sitesi aracılığıyla global olarak satışa sunulmuştur. Tokenizasyon projesi deneyimli bir Türk ekip tarafından, İstanbul ofisinden yürütülmektedir. T27 Silicoin’in teknik altyapısını hazırlayan ve Security Token arzlarının dünyadaki en önemli ismi olan Securitize, Inc.’in Başkanı Jamie Finn “Security Tokenlar, hem gayrimenkul projelerini finanse etmenin hem de daha fazla yatırımcının katılmasını sağlamanın yenilikçi bir yoludur. Bir web sitesi aracılığıyla kısmi mülkiyet satın alabilen ve bunu kalıcı ve şeffaf bir şekilde bir blokchain’e kaydedebilen bireysel yatırımcılar artık büyük geliştirme projelerine kolaylıkla katılabiliyor” demiştir.
- ALİ TÜZMEN
